Kime göre yabancı neye göre yabancı ?

Merhaba spor severler.
Yine bol tartışmalı, polemikli bir milli ara daha geride kaldı. Ukrayna karşısında oynanan rezil futbol ve tam ters olarak Hırvatistan karşısındaki güzel sonuç beraberinde yabancı tartışmasını da gündeme getirdi. İşin teknik , taktik kısmı ile ilgili tabiki ahkam kesecek değilim ancak şu soruna değinmeden geçmek olmazdı. Milli takımın aldığı günlük sonuçlara bağlı olarak bu kadar kural değiştiren bir lig daha olmadığını düşünüyorum. Ukrayna maçının skoru tam tersi olsaydı ve şuan gruplarda 1. olsaydık büyük ihtimalle bu tartışmaya hiç girilmeyecekti. Peki kulüp takımlarını bu kadar etkileyecek bir konunun 1 doksan dakikada alınan sonuca bağlı olarak gündeme gelmesi ne kadar doğru ?
Kaçıranlar için olayı özet geçelim.
Ukrayna - Türkiye maçı öncesi milli takım kadrosu açıklandı ve kendi takımında süre alamayan Selçuk İnan , kendi takımında oynamasına rağmen fazlasıyla eleştirilen Ozan , Topal gibi orta sahalar bu kadroda yer alırken geçen sene gösterdiği performansın altında kalmış olsada saydığım bu mevkidaşlarından çok daha etkili olan Oğuzhan kadroda yoktu. Yabancı sınırı savunan , milli takımımızın yabancı antranörü Lucescu bu kararıyla özellikle basın ve sosyal medyanın baskısı ile bu kararından vazgeçerek Oğuzhan ' ı kadroya dahil etti. Ukrayna karşısına çıkarttığı kadro evlere şenlik olunca mağlubiyet kaçınılmaz oldu ve hocadan yabancı oyuncu sınırlandırılmalı açıklaması geldi. Bunun üzerine sadece pasaportları yerli olduğu için 1 yerine 5 alan milli oyuncularımız açıklamaları patlattı. Peki ne oldu da 3 gün sonra grubun ve geçtiğimiz turnuvanın favorilerinden gösterilen Hırvatistan ' ı yendik. Çoğu zaman şikayet ettiğimiz ama yedek kulübesinde bile elimizden düşürmediğimiz sosyal medyanın ve röportaj dahi vermekten imtina ettiğimiz ana akım medyanın baskısı ile doğru kadro ve doğru motivasyon geldi. Milli başarı sadece milli takım üzerinden okunamaz. Fenerbahçenin çeyrek finali , yarı finali , Galatasarayın uefa ve süper kupası da en az milli takımın yarı finali kadar değerli ve millidir. Eğer milli başarı sadece pasaport ile alakalı ise sizlerden ricam Amir Gluyev şampiyon olduğunda , Naim o ağırlıkları sırtlandığında , Marsel ana tabloya kaldığında astığınız bayrakları çıkarın. Gelelim Burak efendiye. Arkadaşlarının 30 yaşında futbolu bırakmaları yabancı sınırı ile ilgili değil ne kadar profesyonel oldukları ile ilgilidir insan bunu söylerken dönüp 38 yaşındaki kaptanına bakar bizden utanmıyor ise ondan utanır nokta.

Yorumlar